Muharrem İnce, Cumhur ve Millet ittifaklarını eleştirdi
Mut ilçesinde Karacaoğlan Çınaraltı Parkı'nda vatandaşlara seslenen Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, hem Cumhur hem de Millet ittifaklarını eleştirdi.
Parkta önce vatandaşlarla tokalaşan İnce daha sonra burada bir konuşma yaptı. İnce konuşmasında Ak Parti'nin 20 yıldır ülkeyi yönettiğini, iktidara geldiklerinde enflasyon ve dış borcun bugün katlanarak arttığını söyledi. İnce şunları söyledi:
"Yirmi yıllık bir iktidarda, yirmi yıldır Türkiye'yi yönetiyorlar. Yani yirmi yıl önce işbaşına geldiklerinde Türkiye'de enflasyon yüzde yirmi dokuz virgül yediydi.
Bugün dış borcumuz dört yüz elli milyar dolar. Yirmi yıl önce iktidara geldiklerinde dolar bir buçuk liraydı. Bir buçuk lira, bir virgül altıydı. Bugün dolar bu saatte on sekiz. Yarın sabah ne olacağı belli değil. Yirmi yıl önce iktidara geldiklerinde mazot bir liraydı.Bugün gelinen noktada içler acısı bir halimiz var. Türkiye'nin yedi yıl öncede ekonomik sorunları vardı.
Ama Türkiye'nin önce Suriye sorunu yoktu, Afgan sorunu yoktu, bir de bunlar eklendi. Sınırları geçip Van'dan inmek serbest. Kapıkule'den çıkmak yasak. Burası tampon. Türkiye yolsuzluk cenneti oldu, Türkiye yoksulluk cenneti oldu. Karış karış memleketi dolaşıyorum. Trakya'ya da gitsem İç Anadolu'ya, Güney'den kuzeye herkes yoksulluklar kastediyor. Tarlada çiftçi, ahırda beş kişi. Köyde ev hanımı, şehirde emekli, başka türlü her şey olur. Sadece yavrularımız değil, zenginler de gelecek kaygısı taşıyor. Bu iktidardan kurtulmamız lazım. Milleti birbirine düşürdüler. İkiye bölsüler karpuz gibi. Bir taraf Cumhur İttifakı, bir taraf Millet İttifakı.
Bu yirmi yıllık Cumhur İttifakı'ndan kurtulacağız da, kurtulalım da hep birlikte. Acaba bu altılı masa mı iş yapar? Bir de buna bakalım.
Türkiye'de koalisyonların ortalaması on bir ay. Türkiye'de şu ana kadar koalisyonda ortalaması on bir ay. Millet İttifakı iktidara geldiğinde acaba ne gelecek başımıza? Bir de buna bakalım. Altılı masa iş başına geldiğinde şu anda aralarındaki uyuşmazlıkları görüyorsunuz. Birisi diyor ki 'İşbaşına geldiğimizde Ergenekon yeniden yargılayacak", öbürü 'Yapamaz'. Biri diyor ki 'Kapılar açılacak', Öbürü diyor ki 'Yapamazsın'. Biri diyor ki 'İstanbul Sözleşmesi'ni yeniden imzalayacağız', Öbürü 'Yapamaz'. Birisi diyor ki 'Suriyelileri göndereceğiz', Öbürü Suriyeliler tarafında. Anlaştıkları bir konu yok. Mesela bir teskere getirdiler Meclis'te teskere. Ne için teskere? İşte siz Akdeniz'desiniz karşısınızda Libya var. Akdeniz'in ortasında Kıbrıs var. Akdeniz'de gaz var gaz. Biz bu gazdan pay istiyoruz. Kuzey Kıbrıs pay istiyor, Türkiye Cumhuriyeti pay istiyor. Libya'da olmamız lazım bizim. Libya'da, Türk askeri olursa, o gazdan pay alırız. Ben Erdoğan'ı desteklemiyorum, Türkiye'yi destekliyorum. Bugün Erdoğan Cumhurbaşkanı yarın başkası olur. Tezkereyi destekliyorum demek Erdoğan'ı desteklemek değildir. Türkiye Cumhuriyeti'nin geleceğini de seçeriz. İşte bir ay önce mecliste bir oylama oldu. İYİ Parti evet oyu verdi. CHP hayır oyu verdi. Bana soruyorlar CHP'den niye ayrıldınız? Libya tezkeresine hayır oyu verenlerle aynı yerde olmam. Onun için ayrıldım. Türkiye Azerbaycan'a yardım etsin. Etmeli, destekliyorum. Ben cumhurbaşkanı seçilseydim Erdoğan'dan daha fazla yardım edecektim. CHP'de Azerbaycan'a niye yardım ettik diye soru soruyor. Şu yapılan bir şeyimiz var. Biz bu millete bir seçenek sunuyoruz. Yepyeni bir partiyiz. Belediyemiz yok. Müteahhidimiz yok. Gönüllüler ordusu burada. Aynen. Gönüllüler olmuş. Onlar birlikte deposunu dolduruyoruz otobüsün. Birlikte yemek yiyoruz, birlikte kirasını ödüyoruz. Bu arkadaşlarımla birlikte yollar açık. Hepsi pırıl pırıl inşallah. Biz diyoruz ki bu millete yeni bir seçenek sunuyoruz."
İnce konuşmasının ardından Atatürk Bulvarında bulunan esnafları ziyaret etti. İnce ve beraberindekiler daha sonra otobüsle Erdemli'ye hareket ettiler.