ÖGESEN Genel Başkanı Dr. Vahdet Özkoçak: "Yurtdışı öğrencileri de af kapsamına alınsın"

Öğretim Elemanları Sendikasi (ÖGESEN) Genel Başkanı Prof. Dr. Vahdet Özkoçak yurtdışında eğitim gören öğrencilerin ve öğretim üyelerinin sıkıntılarının çözümü için Meclis'e sunulan af paketine ek yapılmasını istedi

Öğretim Elemanları Sendikasi (ÖGESEN) Genel Başkanı Dr. Vahdet Özkoçak yaptığı yazılı basın açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

İçinde bulunduğumuz dönemde gençlerin kendi daha özgür hissettiğini, daha özgür bir toplumda yaşamak istediğini ve alınan kararlarda söz sahibi olmak istediğini görüyoruz. Bu nedenle herhangi bir kurumun ya da hükümetin ve muhalefetin kısaca tüm siyasilerin, gençlerin taleplerini göz ardı eden uygulamalardan kaçınmaları önemli bir gerekliliktir. Son yaşanan olaylarda da görüldüğü üzere gençlerin hakkını arama çabalarının bundan sonra da benzer şekilde olacağını rahatlıkla söyleyebiliriz. 

Akademinin Tümörü olarak tabir ettiğim 50/d sorunu akademi açısından önemli bir problem. Hiçbir meslek kolunda başarılı olanın cezalandırılması gibi bir durum yasal olarak mümkün değil. Ama 50/d’li araştırma görevlilileri doktora tezlerini sundukları gün üniversitelerden ilişikleri kesilmekte ve işsiz kalmaktadır. Yetkililerin de üzerinde mutabık kaldığı hatta cumhurbaşkanlığı eylem planlarında yer alan Havuz Sistemi önerimiz bir an önce hayata geçmeli ve bu yetişmiş insan gücünün israfından vazgeçmeliyiz. YÖK Başkanı Sn Erol ÖZVAR’ın doktorasını bitirmiş 50d’li araştırma görevlileri için ek süre verileceği açıklaması güzel bir gelişme olup detayları konusunda ilave 2 ya da 3 yıl olma durumu netliğe kavuşmalıdır. Süre en az 3 yıl olmalı ve mevzuat değişikliği ile de Doktora sonrası işsizlik konuşulmamak üzere kapanmalıdır. Unutmayalım ki en büyük savurganlık okumuş insanı okuduğuna pişman etmektir!

Kamuoyunda Ylsy’liler olarak bilinin 1416 sayılı kanun ile yurtdışına eğitime gönderilip geri gelen akademisyenlerin de önemli sorunları bulunmakta. Kurumlar arası iletişimsizlik, eş durumu gibi başlıca nedenlerle devletimizin milyonlarca lira yatırım yapıp ülkemize kazandırdığı bu akademisyenlerin çalışma motivasyonları yok olmakta. Bu akademisyenlere eş durumunda kolaylık sağlanması gerekmekte. Yapılacak basit bir düzenleme ile her ikisi de ylsy kapsamında olan eşlerin aynı ya da birbirine yakın illerde çalışması sağlanabilir ve zorunlu hizmetleri devlet üniversitesinde çalışmaları şartıyla bir üniversiteden diğerine aktarılmalıdır. 

Üniversiteler dışında kamu kurumlarında çalışan personellerin eş durumu kolaylıkla olurken akademisyenlerin eş durumu tayinleri tamamen kendi uğraşları sonucu kadro bulmaları ve YÖK’ün de buna onay vermesi sonucu gerçekleşmektedir. Bu nedenle akademisyenlerin eş durumu tayinlerinin de eşleri bir yerde buluşturabilecek şekilde, çağa yakışır bir şekilde olması önemli bir gerekliliktir. Şunu biliyoruz ki Akademik ve İdari Personel dışında eş durumu tayininde sorun yaşayan başka bir kamu görevlisi grubu yoktur. 

Öğrenci affı da önemli taleplerden birisi olarak bizlere ulaşmakta. Maddi ya da ailevi problemlerden dolayı okullarını istedikleri halde bitiremeyen birçok öğrencimiz bulunmakta. Geçmiş yıllarda da olduğu gibi terörle iltisakı olanlar hariç olmak üzere kapsamlı bir öğrenci affının tekrar gündeme gelmesinin yararlı olacağını düşünüyoruz. Sn. Cumhurbaşkanının son konuşmasında bundan bahsetmesi ve lisans ve lisansüstünü kapsayacak şekilde bir af çalışması hazırlığında olunduğunun ifade edilmesi güzel bir gelişmedir. Kapsam daha da genişletilmeli, gençlerin istekleri göz ardı edilmemeli ‘’oldu bittiye’’ getirilmeden komisyonda tartışılarak süre sınırlaması da olmadan yasalaşmalıdır. Ayrıca azami süre uygulaması da yeniden ele alınmalı, çağa ayak uyduran 209 Üniversitemizin tüm imkanlarından faydalanılacak bir sistemi, yasal mevzuatı da en kısa zamanda inşa etmeliyiz. 

35.madde ile görevlendirilmelerde kefalet senedi imzalanmakta ve eğitimini bitiren akademisyen kadrosunun olduğu yere dönüp çalışmaktadır. Bu durum normal gibi görünse de bazı durumlarda dönülen üniversitede bölüm olmaması, norm kadroya takılma ya da yıllarca kadro çıkmaması gibi nedenler akademisyenlerin başka üniversitede kadro bulsalar dahi senetten dolayı adım atamamalarına neden oluyor. Bu konu için de bir düzenleme gerekmektedir. Zorunlu Hizmet Senet Affı da en kısa sürede çözüme kavuşturulmalıdır. 
Bedelli affı konusunda da gençlerimizin beklentileri yüksek. Özellikle bir gecede yaştan dolayı yüzbinlerce gencimiz bakaya-yoklama kaçağı olmuştur. Ücret konusunda gençlerin beklentileri var ve haklı isteklerinde makul bir rakamın çıkması da gerekmektedir. Komisyona geldiğinde bu durumu da yetkililere aktaracağız. Bu konuda gençlerimize destek vereceğiz. 

Denklik konusunda da önemli problemler görüyoruz. Yurtdışı üniversitelerde okuyup ülkemize dönen Türk öğrenciler önemli engellerle karşılaşmakta. Zamanında ÖSYM kılavuzundaki bilgilere güvenerek giden öğrencilerimize dönüşlerinde önemli zorluklar çıkarıldığını görüyoruz. Geçen gün sosyal medyaya yansıyan Türkiye’de çalışan Suriyeli bir doktorun denklik almak için ve kendi ülkesinde çalışmak için uğraşan bir Türk doktorla dalga geçmesi konunun vahametini bizlere gösteriyor. Sunduğumuz tek cümlelik bir yasal düzenleme ile 65 bin mağdur aileleri ile bayramı çifte yaşamalıdır. Öğrenci Affı ile birlikte bu sorunun da çözüme kavuşacağına inanıyoruz. 

YÖK Kararnameleri sonrasında YÖK’ün son 10 yılda 20 yılı geri gittiği dönemin baş mimarları da kuruldan uzaklaştırıldı. Geç kalınmış yerinde bir adımdı bu konu. ‘’İmza ile gelen imza ile gider’’ demek yerine maalesef bazı siyasiler bu konuyu siyasi malzeme yapmaya çalışmış hatta gelen bilgiye göre ESKİ yönetimden birileri muhalefet partilerinden yardım dahi istemiştir. Bu da gösteriyor ki siyaset kurumu Akademiden elini çekmek istememektedir. Kısaca YÖK Başkanı Sn. Erol ÖZVAR’ın dönemi yeni başlamaktadır. Bu tarz sorunların yaşanmaması için YÖK başkanı ekibi ile gelip ekibi ile gitmelidir. Bu serbestlik verilmediği sürece sorunlar daha kronik bir hal almaktadır. 
Yeni dönemi yani bu hafta itibari ile YÖK’te başlayacak olan dönemi Restorasyon Dönemi olarak nitelendiriyorum. Sn. Erol ÖZVAR’ın bunan sonra Restorasyon adımlarını yakından takip edecek ve komada olan Akademimiz için atacağı her olumlu adımda destek sunacağımızı onlarca kez dile getirdim. Evet. Şimdi Restorasyon Zamanı!
Gençlik Paketimizin ilgili maddeleri geçtiğinde aileleri ile birlikte yaklaşık 20 milyon vatandaşımıza çifte bayram yaşatalım. Siyaset kurumu gereken adımları atacaktır. Biz de ilgili komisyonlarda süreci yakından takip edeceğiz. Gençler bizim geleceğimiz. Onların mutluluğu toplumun ve ülkemizin mutluluğu. Makul isteklerine çözüm aramak da hepimizin vazifesi. Unutmayalım başka Türkiye yok.
 

Prof. Dr. Vahdet Özkoçak Öğretim Elemanları Sendikası ÖGESEN Öğretim Elemanları Derneği ÖGEDER Eğitimsel Çaba Derneği EÇD yurtdışı eğitim Makedonya denklik TBMM YÖK af kanun üniversite