"Rusya- Ukrayna Krizi, Amerika öncülüğünde Batı'nın Rusya ile hesaplaşma çabası"

Kırım İşbirliği Teşkilatı Kırım Tatar Diasporası Bölüm Başkanı Rıza Seydametov, Rusya- Ukrayna krizinin her ne kadar Ukrayna ve Rusya krizi olarak yansıtılsa da asıl sorunun Amerika öncülüğündeki Batı ittifakının Rusya ile hesaplaşma çabası olduğunu söyleyerek, Ukrayna halkının ise bu kavganın kurbanı olduğunu kaydetti.

Kırım İşbirliği Teşkilatı Kırım Tatar Diasporası Bölüm Başkanı Rıza Seydametov, Rusya- Ukrayna krizinin her ne kadar Ukrayna ve Rusya krizi olarak yansıtılsa da asıl sorunun Amerika öncülüğündeki  Batı ittifakının Rusya ile hesaplaşma çabası olduğunu belirtti.

Ukrayna halkının ise bu kavganın kurbanı olduğunu ifade eden Seydametov, “Öte yandan 2014 yılında aynı dram Kırım’da da yaşanabilirdi. Bugün bu daha net görülebiliyor. Putin’in Kırım Tatar meclisinin radikal görüşlü üyelerine  Kırım’a giriş yasağının ne kadar doğru ve zamanında bir karar olduğunu  bugün Kırım Tatar halkı daha iyi anlıyor. Aksi takdirde bir kıvılcım ağır sonuçlara götürebilirdi. Amacımız Kırım Tatar halkının öz vatanında barış ve huzur içinde yaşayarak dilini kültürünü örf adetlerini ve en önemlisi dinini geliştirmek ise bu doğrultuda esnek ve yapıcı siyaset izlenmeli.” dedi.

“Türkiye’deki Kırım Tatar dernekleri yönlerini Kırım Tatar halkına çevirmeli”

Seydametov, Kırım Tatarlarını Türkiye’de temsil eden kamu kuruluşlarının sekiz yıldır Kırım’la irtibatları yok denecek seviyede olduğunu söyleyerek, “Onlar için Kırım sanki Kiev’de örgütleşmiş ayrılıkçılardan ibarettir. Amaçlarını merak ediyorum. Türkiye’nin bütçesiyle Kiev civarlarında Kırım Tatarlarına toplu konut projesi yapılıyor. Halkımız Kırım’dan başka bölgelere mi taşınıyor? Hani mücadelemiz vatan Kırım içindi! Türkiye’deki Kırım Tatar dernekleri bakış açılarını gözden geçirerek yönlerini meclis üyelerine değil Kırım Tatar halkına  çevirmeli. Bugüne kadar bir grubu destekleyerek tüm Kırım Tatar halkının arkasındaymış hayaliyle avutuluyorlar.    Bu yıkıcı ve tutarsız siyasete son verilmeli. Ne ise ki Türk siyasetinin sergilediği esnek ve yapıcı dış politikası umut veriyor. “ şeklinde konuştu.

“Rus yönetiminin Kırım Tatarlarına karşı tavrı ve sorunlara yaklaşımı takdir edilmeli”

2014 yılında Kırım’ın Rusya’ya bağlanmasıyla adada yaşayan Tatarların sosyo-ekonomik hayatları nasıl değiştiğine de değinen Seydametov, şunları kaydetti:

“Kırım’ın Rusya’ya bağlandıktan sonra sekiz yıl içinde sergilediği atılım bazıları tarafından küçümseniyor olsa da gerçekler ortada.  Sekiz yıl içinde sadece bütçeden ayırılan para 100 milyar doların üstünde. Özel yatırımlar hariç. 3 milyon nüfuslu Kırım için ekonomiden az çok anlayan biri ne anlama geldiğini tahmin edebilir. Herkes gibi Kırım Tatarları da bunun faydalarını görüyor. En önemli sorunlar olan Kırım Tatarlarının toplu yaşam bölgelerindeki altyapı yol okul sağlık ocakları hızla gideriliyor, camiler kuruluyor. Ukrayna zamanında 20 yılda yapılamayan projeler çoktan faaliyet göstermekteler. Ve bütün bunlar Kiev’deki ve yurt dışındaki milletimizin Rusya karşıtı politikalarına rağmen. İnsan ister istemez düşünüyor. Bir de Kırım Tatarlarını temsil eden liderler Kırım’da kalıp halkının yanında çalışsaydılar eminim çok daha iyi neticeler alınabilirdi. Bu hususta Rus yönetiminin Kırım Tatarlarına karşı tavrı  ve sorunlara yaklaşımı takdir edilmeli.”

“Türkiye’yi garantör olarak görüyoruz”

Seydametov, Türkiye ve Rusya ilişkileri dengede tutabilmek için yoğun çaba sarfettiğini dile getirerek, “Tarafların çıkarları birçok alanda ve bölgede kesişiyor. Kırım konusu da bunların başında durmuyor tabii ki. Başkanların bir araya geldiğinde Erdoğan Kırım Tatarları konusundaki hassasiyetini dile getirdiği biliniyor.  Fakat biz  Kırım Tatarları olarak tarafların işini kolaylaştırmak  yerine tam tersi zorlaştırıyoruz. Ama sıkışınca da Türkiye’den yardım bekliyoruz. Türkiye’yi garantör olarak görüyoruz ama biz de bu konuda daha esnek ve yapıcı olmalıyız.  Rus-Türk ilişkileri ne kadar sağlam olursa bizim için o kadar iyi.” dedi.  

“Kırım Tatarları en çok Türkiye’de yaşıyor”

Kırım Tatarlarının en çok Türkiye’de yaşadığını belirten Seydametov, şöyle konuştu:

“Bilindiği gibi Kırım Tatarları en çok Türkiye’de yaşıyor. Üç milyonun üzerinde olduğu tahmin ediliyor. Türkiyenin uluslararası arenada rölünün önemini hesaba katarsak Kırım Tatar diasporasının etkinliği küçümsenemez. Kırım’da 350 bin Kırım Tatarı yaşıyor. Özbekistan’da 150 bin civarında olduğu tahmin ediliyor. Kırım Rusya’ya bağlandıktan sonra  Kırım’a dönmek isteyenler için kolaylık sağlayacak adımlar atılıyor. Fakat biz bu konuda daha yoğun çalışmamız lazım. Romanya’da 20 bine aşkın soydaşımız var. Bulgaristan’ da ve diğer avrupa ülkelerinde de diasporalarımız   faaliyet göstermekte. ABD ‘yi de unutmamak gerekiyor. Fakat son sekiz yılda diasporalarımızın Kırımla ilişkileri donmuş vaziyette. Bunun da sebebi belli. Meclis üyelerinin Kiev’de örgütleşerek tüm Kırım Tatar halkı adından seslenerek Kırım’ın dışındaki diasporalarımızı yanlış ve çarptırılmış bilgilerle kendi taraflarına çekerek Kırım’dan uzaklaştırmaya çalıştılar. Ve bu güne kadar bunu başardılar.  Buna son verilmeli. Tek kişinin aklıyla milletimizin geleceği belirlenemez. Buradan tüm diasporalarımaza seslenmek istiyorum. Kırım’a gelsinler ve kendi gözleriyle gördükten sonra karar versinler. İşgal mi alltındayız acaba?”

“Milletimiz gayet sakin bir şekilde hayatını yaşıyor”

Seydametov, Türkiye’deki derneklerin özellikle sosyal ağlar üzerinden Kırım Tatarlarına zülmedildiği, evlerin basılarak aramalar yapıldığı yönünde yayın yapıldığını söyleyerek, “Evet aramalar doğru tutuklamalar da doğru fakat kimlere karşı uygulandığı konusuna açıklık getirelim. İlk sırada Hizbut Tahrir üyeleri. Rusya Federasyonu’nda Hizbut Tahrir bir terrör örgütüdür. Dolayısıyla milleti nedir bakmadan tüm Rusya kapsamında bu terrör örgütü üyeleri tespit edilip tutuklanıyor. Bu örgüt hakkında ayrı ve kapsamlı bilgi verilmesi gerekiyor bugün konumuz bu değil. Fakat size şöyle bir paralel çizebilim. Merkezleri Londra’da. FETÖ Türkiye içi ne ise bunlar da  ileride Rusya için aynı bela olabilme potansiyeline sahipler nitekim bunun için teşkil edildiler. Bu arada şunu da belirtelim Türkiye’ye kaçan Hizbut Tahrir mensupları soruşturma kapsamında tutuklanıyorlar. Aylarca süren bu tutuklamalar hiç haber edilmiyor. Neden acaba? Ukrayna zamanında Meclis tarafından Kırım Müftüsü’nün desteğiyle Hizbut Tahrir’e karşı kampanya yürütülüyordu.  Örgüte katılan cami imamları kovuluyordu. Şimdi ise bunlara ihtiyaç doğdu. Propaganda için iyi malzeme.  İkinci sırada ise Meclis üyelerinin kendileri var. Kırımda kalıp ta gizli faaliyet yürüten Rusya’ya karşı direnişe çağıran kısacası düzeni bozmaya çalışanlar doğal olarak baskıya maruz kalıyorlar. Bunların dışında başka bir şey yok ve olamazda. Milletimiz gayet sakin bir şekilde hayatını yaşıyor. Ne din ne dil konusunda sıkıntı olmadığı gibi yönetim tarafından bu konularda her türlü destek sağlanıyor.” ifadelerini kullandı.

“Türk ve Kırım Tatarı iş insanları havayolu ve denizyolu ulaşımının açılmasını bekliyor”

Kırım ve Türkiye arasındaki havayolu ve denizyolu ulaşımının son 8 yıldır yapılmamasının etkilerini de değerlendiren Seydametov, “Eskiden Simferopol İstanbul arası günde üç uçak seferi yapılıyordu.  Kırım’ın dört limanına gemiler geliyordu. Türkiye-Kırım arasındaki ticaretin büyük kısmı Kırım Tatarları tarafından gerçekleştiriliyordu. İşte bu durumun kaybedenleri Türk ve Kırım Tatarı iş insanlarımız. Ekonomide bir yer uzun süre boş kalamaz. Başta çin olmak üzere piyasa boşluğunu başka oyuncular dolduruyor. Çok geç olmadan elimizden geleni yaparak bu hatayı düzeltmemiz lazım. Türk yöneticilerine güveniyoruz. Umarım en kısa zamanda yollar açılır.” dedi.

Rıza Seydametov Kırım İşbirliği Teşkilatı Kırım Tatar Diasporası Rusya Ukrayna Amerika Batı ittifakı hesaplaşma Kırım Tatar