Araştırmamız 12 – 23 Kasım 2021 tarihleri arasında Türkiye genelinde 15 yaş üzeri, farklı sosyo-ekonomik gruplardan 2052 kişinin katılımı ile online araştırma platformumuz benderimki.com üzerinde gerçekleştirildi. Fiziksel Şiddet Hangi Boyutta?Fiziksel şiddetin arttığı, insanların öfkesini şiddetle dışa vurduğu bir dönemde yaşıyoruz. Sürekli karşılaştığımız şiddet haberleri hepimizi derinden üzüyor. Tüm bu yaşananlardan dolayı, öncelikle araştırmamızda fiziksel şiddete uğrama oranını sorguladık. Aldığımız sonuca göre eşinden veya sevgilisinden fiziksel şiddet gören kadın ve erkeklerin oranı %12.
Psikolojik şiddete maruz kalanlardan bu şiddeti tanımlamalarını istedik. En çok gelen yanıtlar küfür etme, hakaret ve küçümseme. Bunların yanında başkalarıyla kıyaslama da çok yoğun karşılaşılan bir şiddet türü.
Kadın ve Erkek Katılımcıların Yanıtları Birlikte Değerlendirilmiştir.
Fiziksel şiddete uğradım diyenlerin cevaplarını detaylı incelediğimizde, araştırmaya katılan kadınların %20’si şiddete maruz kaldığını belirtirken, erkekler için bu oran yalnızca %4.Fiziksel şiddete maruz kalan katılımcılara yaşadığı durumu kısaca anlatmalarını istediğimizde ise en çok uygulanan fiziksel şiddetin tokat olduğunu görüyoruz. “Ve” kelimesinin oldukça sık kullanılması birden fazla şekilde şiddete maruz kalındığını da gösteriyor. Dikkat çekici diğer bir nokta da “eski sevgilim” ifadesi. Cevapları incelediğimizde fiziksel şiddet gören her 10 kişiden 1’i bunu eski sevgilisinden/eşinden gördüğünü belirtti. Bu sonuca göre ilişkilerin sona ermesinde şiddetin azımsanmayacak bir rolü görünüyor.
Fiziksel şiddete uğrayanların cevaplarından oluşturulan sözcük bulutu
Şiddeti Saklıyor Muyuz?Toplumumuzda bazen şiddeti gösteren değil de, şiddete maruz kalan utanıp sessiz kalma yolunu seçebiliyor. ‘Kadına Yönelik Aile İçi Şiddetin Önlenmesi Projesi, Koordinasyon ve Farkındalık Çalıştayı’nda konuşan Prof. Dr. Güzin Yamaner, şiddete uğrayan kadınların bir çoğunun bu durumu ilgili kurumlara ihbar etmediğini vurguladı. Araştırmamız da gösteriyor ki şiddete uğrayan kişilerin 3’te 1’i bu durumu saklıyorlar. Şiddeti Engellemenin Yollarını Biliyor muyuz?Fiziksel şiddeti engellemek için devletin birçok kurumu var. Peki, şiddeti önlemek için nerelere başvurabileceğimizi kaçımız biliyor? Araştırmamız gösterdi ki, her 3 kişiden 2’si şiddeti önlemek için başvuracağı yerleri biliyor. Ancak toplumdaki her bireyi, içinde bulunabilecekleri çaresizlikten kurtarmanın yolunu göstermek için, herkesin bu kurumları öğrenmesi gerekli.Kadın ve Erkek Katılımcıların Yanıtları Birlikte Değerlendirilmiştir.
Kadın ve Erkek KatılımcılarınYanıtları Birlikte Değerlendirilmiştir.
Psikolojik şiddete maruz kalanlardan bu şiddeti tanımlamalarını istedik. En çok gelen yanıtlar küfür etme, hakaret ve küçümseme. Bunların yanında başkalarıyla kıyaslama da çok yoğun karşılaşılan bir şiddet türü.
Psikolojik şiddete uğrayanların cevaplarından oluşturulan sözcük bulutu
Psikolojik Şiddeti Engelleyebiliyor muyuz?Fiziksel şiddetten kurtulmak kadar, psikolojik şiddetten de kurtulabilmek çok önemli. Psikolojik şiddete maruz kalanların %42’si bu şiddetin tekrarlanmaması için bir çözüm bulmadığını yada bulamadığını söylüyor. Ayrıca psikolojik şiddete uğrayanların %60’ı bunu engellemek için nerelerden destek alabileceğini bilmiyor. Kadın ve Erkek Katılımcıların Yanıtları Birlikte Değerlendirilmiştir.
Kadın ve Erkek Katılımcıların Yanıtları Birlikte Değerlendirilmiştir.
Eşine veya sevgiline psikolojik şiddeti sen uyguluyor musun diye baktığımızda karşımıza yine ilginç bir tablo çıkıyor. Katılımcıların %89’u eşine veya sevgilisine psikolojik şiddet uygulamadığını belirtirken, %9’u psikolojik şiddet uyguladığını belirtti. Bu konuda da benzer şekilde, bazı kişiler yaptığı yanlışları anonim bile olsa itiraf edemiyor olabilir. Belki de yaptıkları yanlışın farkındalar. Ama nasıl değişebileceklerini bilemiyorlar veya hayatın tüm zorlukları arasında düşünemiyorlar. Yapılan yanlışların affı için hiçbir şey mazaret olmayabilir. Ama uzman desteğinin ücretsiz sunulması ve kamu spotu gibi genel bilgilendirmelerin bu konulara daha fazla odaklanması değişim için ihtiyaç duyulan bir kıvılcım olabilir.Kadın ve Erkek Katılımcıların Yanıtları Birlikte Değerlendirilmiştir.