Yeni bir yıla, yeni umutlarla girdik. Yazımıza Yeni Yılınız kutlu olsun sözleriyle başlarken, doğal olarak gündemimiz yerel seçimler. Hadi başlayalım.
***
Yerel Seçimlere adım adım yaklaşırken Belediye başkan adayları yanı sıra Belediye Meclisi Üyeliği için de aday olan ve halen bu görevi yürütürken tekrar adaylık başvurusu yapmayanlar da dikkat çekiyor.
Özellikle Halı Saha ve Palantepe’de bulunan belediyeye ait taşınmazların satışı konusunda komisyonda ‘Satılmasın’ kararına imza atan, sonrasında Belediye Başkanı Volkan Şeker’in (nedendir bilinmez) ısrarı sonrasında Meclis Toplantısı’nda aksi yönde oy kullanmak zorunda kalan Cumhur İttifakı bileşenleri meclis üyelerinden bazıları dost meclislerinde bu sıkıntılı durum nedeniyle tekrar aday olmak istemediklerini belirtiyorlar.
Mersin’in (ki önceki dönemde olduğu gibi ilçelerin aynı biçimde) ittifakta MHP’ye verileceği bilgisi özellikle Ak Parti kanadında hayal kırıklığı yarattı. Ak Partililer şimdi MHP’li Belediye Başkanı Volkan Şeker’le seçimi alamayacaklarını düşündükleri için, aday isminin farklı olması konusunda kulis yürütüyorlar.
***
CHP kanadına gelince, paraşütle gelen bir adayın toplantı yaptığı iş yerinden çıkarken bir ‘Hayırlı işler’ dilememesi, bir süre önce davet edip birlikte yemek yediği insanları tanımaması da bir yere not edilmeli.
CHP aday adayları şimdilik derin ve sessiz gidiyorlar. Geçmişte olduğu gibi çok fazla cadı kazanı kaynamıyor gibi ama Vahap Seçer’in her yere el atarak kendi istediğinin olmasını talep etmesi özellikle tabanda rahatsızlık yaratıyor.
Büyükşehir’de Fikri Sağlar ve Serdal Kuyucuoğlu’da boş durmayarak adaylık sürecini kendi lehlerine çevirmek için çaba harcıyorlar. Özellikle Fikri Sağlar, Mersin’de ön seçim yapılması için bastırıyor. CHP’de bu ön seçim sevdası iyi hoşta, onun sağlıklı olması için önce dönüp kendisine bakıp delege seçimlerini bir gözden geçirmesi gerekiyor. Yoksa önseçimden birinci çıkmakla seçim alınmıyor. Bunun sayısız örnekleri önümüzde duruyor. Bu sadece parti içinde kendini tatmin etmenin (tekrar ifade edelim, parti yapılanması böyle olduğu sürece) ötesine geçmiyor.
***
İyi Parti kanadında Nebi Yılmaz’ın adaylığının kesinleştiği dedikodusu bir anda Murat Orhan’ı ateşledi. Orhan, ilçe yönetimini de yanına alarak Ankara çıkarması yaptı. Murat Orhan önderliğindeki ilçe yönetimi Genel Merkez’de yerel yönetimlerle ilgili karar verici yöneticileriyle bir araya gelerek “Aday benim” mesajı verdi. Bakalım kimin gücü kime yetecek?
***
Bu arada Deva Partisi’ni de atlamayalım. Mut’ta doğrudan adayını açıklayan ilk parti DEVA oldu. Geçtiğimiz Cumartesi ilk kongresini yapan partinin kurucu ilçe başkanı Turgay Özdemir, iddialı cümleler kurmakla beraber rüştünü de ilk kez bağımsız olarak katılacakları bu seçimde ispat etme şansını yakalayacak. Belediye Başkan adayları Fatma Çelik Kovan, “Teknolojinin gücünü kullanarak ilçeyi daha modern ve yaşanabilir bir yer haline getireceklerini” söylüyor. Cümleler güzel ama Mut ölçeğinde yapılan siyasette (Büyükşehir Yasası nedeniyle kırsalın da belediye başkanlığı için oy kullandığı düşünüldüğünde) çok ütopik mi kalacak yoksa bir karşılığı olacak mı bunu yaşayıp göreceğiz.
Ünlü filozof Platon’un, “Egemenliğin, bilgisi yetersiz kitlelerin elinde olduğu yerlerde demokrasi kötü bir yönetim biçimine dönüşür” sözüyle yazımızı noktalayalım.
Not: Bu satırların yazıldığı saatlerde DEVA hariç diğer partilerin adayları henüz açıklanmadı.