Günler fırtına gibi gelip geçiyor. CHP'nin artık yakaladığı heyecana yenilerini ekleme zamanı da geçiyor. Öncelikle Cumhurbaşkanı adayını açıklamalı, bölgesel erken seçim mitingleri aralıksız yapılmalıdır. Milletin yaşadığı sorunları sıralayarak söylem yetmiyor. İktidarlarında sorunların çözümü nasıl olacak; çok sade anlaşılır biçimde anlatılmalıdır.
Bu güne kadar geçmişten hesap sormayı millet olarak yaşamadık, nasıl yaşatılacağını anlatın. Gelecek güzel günler iktidarın akıl dışı yarattığı, saçma sapan yapay politikaları ile oyalanma zamanı da kalmadı. Türkiye olarak her açıdan zengin bir ülkeyiz. Dünyanın merkezi konumunda. Asya'yı, Avrupa'ya bağlayan köprüyüz. Nedense medeniyetle ilgili gelişmişlikten geri vitese yolculuğumuz sürüyor. Eğitim, sağlık, dış iç politikalar, yap-işlet yatırımları, toplum üzerindeki dayanılmaz ekonomik baskıları hafifletmek adına faizleri çok yüksek düzeyde borçlanmalar sürdükçe ,"güzel günler" "göremeyeceğimizi görüyoruz. En büyük paramızın alım gücü bir çay parasına,bir simit ederiyle eşitlenmiştir. Bu durumun dünyanın sonu anlamına da gelmediğini de biliyoruz. Yeter ki kentlerde nüfus yoğunluğunu arttırmak değil; üreten nüfus yoğunluğu yaratmaktır. Laik eğitim, laik toplum, laik düzeni yeniden tesis etmek, açılan yaraları bilimle sarmak, uygarlık yolunda "Atatürkçü ilkeler ışığına" sımsıkı sarılmak gücümüze güç katacaktır.
Hiç bir şey bilmiyorsak; 1923-1950 arası genç Türkiye Cumhuriyeti'nin sanatta, eğitimde, kültürde, sanayide uyguladığı, izlediği yolla dünyada yarattığı saygınlık, bizi biz yapmaya yetecektir.