Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu buluştular. Baba oğul CHP içinde gelişen seçim sonrası son durumları masaya yatırdılar. CHP Genel Başkanlığı için adı geçen baba oğul; İstanbul'un yeniden kazanılması noktasında anlaştılar. Toplantı sonrası İmamoğlu, "Ben İstanbul'a mühürlendim" açıklamasını yaptı. Siyaset kişinin istediği gibi her zaman olmuyor. İstanbul zor şehir. Pek çok devletlerden kalabalık koskocaman mega bir kent. Bu şehirde yaşamak için gelirin yüksek olacak. Aylık gelirin en az 50 binin üstünde olacak. Oysa orada yaşayan işçi, asgari ücretli, öğretmen, memurun geçinmesi mümkün değil. Gerçi ülkemizin tamamında insanlar yaşam savaşı veriyorlar. Öyle bir hale geldik ki gülen yüzleri görmek hayal oldu. İçine düşürüldüğümüz darboğaz girdabından ölüme yolculuk yapmadan kurtulamazsın. Bu yoksulluğun siyaseti bir başka etkileyeceği kesin. Şu an iktidarın elinde sınırsız ekonomik güç var. Enflasyonun artması onlar için sorun görünmüyor. Merkez Bankası emrinde basar paraları dağıtır. Önemli olan CHP'nin yoksul halkın sıkıntılarına çare olacak ekonomik siyasi politikalar üretmesi. Kurtuluşlarının sizlere verecekleri destekle olacağını anlatmak. Onlardan bu desteği kendileri için değil, çocukları ve torunları için istediğinizi anlatmak. Ben milletimizin ferasetine güvenirim.Yalnız sizlere ve politikalarınıza güven duysunlar yeter.
Başa dönersek, parti liderleri kırıcı olmayan her türlü eleştiriye açık olmalı. Genelbaşkan dahil kimse eleştirilemez değildir. Düşünce olarak ben ve parti üyeleri Genel Başkanımıza 10 yıldır açık çek verdik. Pek çok hataları da sineye çektik. Burada bunları zikretmek istemem. Başarıları olmadı mı, elbette oldu. Altı Büyükşehir Belediye Başkanlıklarını kazandırması yadsınamaz. Ancak yıllardır yüzde 25'e çakıldık kaldık. Gerçek yapılan bir değişimle yola devam etmek isteyen üyeler haksız mı? Fırtına dinmiyor. Bu esintilerle delege seçimleri de tamamlandı.Şimdi ilçe başkanları, İl Başkanları, Kurultay Delegeleri seçimi, sonra Genel Başkan seçilecek.
İmamoğlu aradan çekildi. Geride güçlü iki aday var. KK örgütler üzerinde hâlâ çok güçlü. Düşünce dünyasında yerelde büyük bir başarı elde ederek tarih yazmak. Arkasından 4 yıl sonra Cumhurbaşkanı olmak. Olur mu bilemem. Uçuk, hayal ötesi bir beklenti. Özel, bu güne kadar yalpa yapmayan, hakkında şaibeler;karanlık noktaları olmayan genç bir siyasetçi. Düşünsel olarak; ağzımızda sakız ettiğimiz liyakatlı gençlerin yönetimlerde sorumluluklar alsın isterdik. İşte fırsat! Partinin geleceği Kurultay Delegelerinin ellerinde.1246 Kurultay Delegesi 5 milyon kişi adına oy kullanıyor. İşte zurnanın zırt dediği nokta. Böyle bir seçim sistemine demokratik demek mümkün mü? Ben Kurultay Delegelerine beni temsil yetkisi vermedim. Benim adıma oy kullanamaz, birine yönetme yetkisi veremez. Karşı duranların tüzüğü göstereceklerini biliyorum. İşte CHP'nin önündeki tek engel de demokratik olmayan tüzük.Tüzüğü değiştirmeden yüzde 25'in üstüne çıkmak için bir mucize aramaya gerek yok.Ya yerimizde sayacağız ya da halk iktidarına yürüyeceğiz. Ses yükselt taban ses!... Değişmeden değiştiremezsin.