Ülkemiz yerel seçimleri onuruyla geride bıraktı. Dünya sağa verilirken vatandaşlarımız tercihini emekten,özgürlüklerden, sosyal demokrasiden yana yaparak CHP'ni birinci yaptı. Bu sonuç, milletimizin kendi içinde yaptığı hak, hukuk ve adalet İttifakının zaferiydi. Benzer bir zaferi, 1989'da da yaşamıştı CHP. O yıllar "Sosyal Demokrat Halkçı Belediyecilik" halk üzerinde etkin verimliliğini sağlayamadı. Ekonomideki darboğaz, seçim öncesi verilen sözler bir bir unutuldu. Dünya geneli, ekonomik dengeler gittikçe daraldı. Enflasyon patladı, işsizlik tavan yaptı. Bu gün de benzer bir krizi yaşıyoruz. Ekonominin çarkı durmuş.
Cumhuriyet dönemi üreten tüm fabrikalar, ne var ne yoksa elden çıkarılmış, memleketim insanları adım adım faşizmin kucağına itilmiştir. Sağ duyusu güçlü milletimizin yüzde atmışbeşi duruma el koyarak, yeni başlangıçlar için CHP'ye fırsat tanımıştır. Yolumuz uzun, yükümüz bir o kadar ağır. Sosyal demokrasinin anayasası belli. Devleti anakucağı yapmak. Ayrımsız insanları sevmek,eşit hizmetlerle toplumsal refahı sağlamak.Betona değil; 85 milyona yatırımı ulaştırmak. Sözde değil, özde halka hizmeti kutsal saymak. Çürütülmüş devletin tüm kurum ve kuruluşlarını yeniden yapılandırmak. Tez elden başlayan "AKIL" göçünü durdurmak. Bilimin ışığında aydınlanan Türkiye'yi yeniden yaratmak. Bunun için yaşlı ile yaşlı, gençle genç, çocukla çocuk olun.İnsanlara yukarıdan bakan mantıktan olmayın.
İnsanlara zulmedenler değil; onlara karşı direnenler kazanır.