İnanamıyorum gitti.
Satılmadık tüten baca kalmadı, ruhuna fatiha okuduk. Üretime dönük yatırım yok. İstihdam yaratamadık. Ülkemizin en önemli turistik, bulunmaz yaylalıklarını sattık, satışa devam. Şimdi köprüler, oto yollar, tüneller de satışa sunuluyor. Kendimizi beslemekten aciz bir ülke olduk ama dünyada göçen bize geliyor, onların da yükü bizde. Ülkeyi yüz kişide 4'ü borçlu aldılar. Bu gün yüzde 66'sı borçlu duruma gelmiş. Dış güçlere olan borcumuzu söylersem dudaklarınızı uçuklar. Bu saltanata Okyanus sizin olsa biter. Uyan Halkım uyan!
***
Koltuk önemli. İyi yapışın beyler, sakın kalkayım falan demeyin. Ansızın yerinize biri sahip çıkar, o da yıllarca kalkmamak için oturur. Zavallı bir emekliyim. Topluma yüksekten bakan, burnu büyük kibirli biri de değilim. En zenginden tut, en yoksul, engelli yatalak insanlarla konuşuyor, ülke nasıl olmalı diye konuşuyor, detayına kadar anlatılanları dinliyorum. Sosyal Yardım alsın almasın her insanla sohbetim oluyor. Toplamda insanlar muhalefetsizlikten şikayet ediyor. En çok da CHP'ye vuruyor şamarı. Başka muhalefet partisi yok mu diyorum? Diğerleri için yaptırım güçleri yok. Umut CHP'de. Nitelikli muhalefet yaparsa iktidar olur. Muhalefet yalnız mesajlarla olmaz. Sorunlar nerede zuhur ediyorsa 130 Milletvekilleri orada olmalı. Sonuç alıncaya kadar eylemlere devam etmeli. En taze okul öncesi çocuklarımıza parasız verile öğün kesildi. Kınıyorum demek yetmez. CHP tüm siyasi gücüyle MEB önünde, Madımak suçluları af edildi; dava zaman aşımına uğradı, Adalet Bakanlığı önünde değiliz? Pasif muhalefet yakışmıyor CHP'ye.
***
Toplumun yorumunu olduğu gibi aktaracağım. Kılıçdaroğlu birikimli, donanımlı bir insan. Dürüstlüğüne, duruşuna bir diyeceğimiz yok. On yılda 6 Büyükşehir Beldiyesi kazandı. Tam seçilebilecek uygun şartlarda gerek ittifaklarımızın hataları, gerekse bizlerden kaynaklanan kusurlar yüzünden bir seçim kaybettik. CHP tabanı yorgun, düş kırıklığına uğradı. Ali'yi alıp Veli'yi getirmekle değişim olmaz. Parti tabanı yeni, atak liderleri görmek istiyor. Ama partideki statikocular yapıştıkları yerlerden gitmek istemiyor. Sayın Kılıçdaroğlu'na baskılarını sürdürüyorlar. Direterek, illa da Kılıçdaroğlu dayatması içindeler. Sizler çıkar için sevdiniz. Halk 10 yıl bağrına bastı, yüreklerinde taşıdılar onu. Olmuyor, olamadığı görüldü işte. Siz statikoculara seslenmek bana düşmez. Bu güne kadar kendiniz için düşündünüz. Bir kere de milleti düşünün. Değişim şart, kör müsünüz?