Belki şimdi, “Sen de başka şey bilmiyorsun” diyeceksiniz ama olsun.
Hep söylüyorum, söylemeye de devam edeceğim...
Vatandaş “AÇIZ” diyor!
İstanbul Beykoz Belediyesi, sanırım geri dönüşüme katkıda bulunacaklarını düşünerek bir proje başlattı, insanların nasıl çöpe muhtaç hale getirildiğini ve “AÇIZ” dediğini ortaya koydu. Proje için asılan afişlerde şunlar yazıyordu; “Ekmeğini çöpten çıkart! Sıfır atık. 5 kilo ambalaj atığına 1 ekmek” Şeytanın bile aklına gelmeyecek bu projeyle vatandaşa çöp toplatacaklar. Sözüm ona israfı önleyecekler!
Artık, helal olsun! mu?, yazıklar olsun! mu? dersiniz, o size kalmış…
29 Nisan’da vatandaşın birisi İstanbul Esenler otogarında A Haber muhabirinin haber çalışmasını, yani algı çabasını videoya çekip sosyal medyada paylaşmış. Muhabir Esenler otogarındaki bayram öncesi kalabalığı anlatıyor ama muhabiri videoya çeken kişi bir yandan, “Yemin ediyorum otogarda yolcu yok” diyor.
Ama bu, hiç yolcu olmadığı anlamına gelmesin. İnsanlar tabi ki bayramda uzaktaki yakınlarını, akrabalarını ziyarete gidecek, her bayramda olduğu gibi bir yoğunluk oluşacak.
Yanlış olan; Bunu, her şey güllük gülistanlıkmış gibi göstermeye çalışmak…
Örneğin, AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik katıldığı bir toplantıda hayat pahalılığına ilişkin yaptığı açıklamada; “Göreceksiniz, bayramdan sonra yavaş yavaş düzelme başlayacak” dedi.
Bakan Nebati de yaptığı bir konuşmada, “Gerekirse ecdadımız gibi gemileri karadan yürütüp yolumuzdan, hedefimizden sapmayız” dedi. İstanbul Ticaret Odasındaki başka bir toplantıda ise kredi müjdesi verdi, kendisini alkışlamayan iş insanlarına, “Akşam mahmurluğu” diyerek sitem etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ise kabine toplantısının ardından yaptığı konuşmanın bir bölümünde; “Bundan sonra milletimizin temel ihtiyaç ürünlerinin fiyatını sebepsiz artıranlara en küçük acıma göstermeyeceğimizi açıkça ifade ediyorum. Artık tüm emeklerin karşılığını alma, hasadını yapma vaktinin eşiğindeyiz. Ülkemizi vesayetin zincirinden kurtardık, enflasyonu da yeneceğiz.” diyerek umutları tazeledi.
Ha, az kalsın unutuyordum. Bir de Ulaştırma Bakanı Adil Karaismailoğlu katıldığı bir televizyon programında söylediği akıllara zarar, “Hızlı tren toplu taşıma değildir” sözü var. Onu da atlamayayım.
Yani; Vatandaşın arasına giremeyenler, halktan kopuk yaşayanlar, sadece yandaş kanalları, gazeteleri ve sosyal medyayı takip edenler, vatandaşın “Açız” feryadını görmezden, duymazdan geliyor, üstelik bir de bu feryadın duyulmasını, görülmesini engelleme çabasına giriyorlar.
2. Dünya savaşının sonunda da gerçekler Alman halkından gizlenmişti. Savaşın kazanıldığını sanan Alman halkı karşılarında Sovyet askerlerini görünce şok yaşamışlardı.
Çeşitli bahanelerle, yalanlarla gizlenmeye çalışılanlar bir gün mutlaka gün yüzüne çıkacaktır.
Son günlerdeki yargılamalardan, gezi davalarından, verilen cezalardan da söz etmek isterim ama sizleri daha fazla sıkmayayım. Antik Yunan Filozofu Platon’un “ Adaletsizliğin en büyüğü, adil olmayıp adil gibi görünmektir” sözü nasıl olsa her şeyi anlatıyor.
Bülent Arınç bile Kadir gecesi paylaşımında, “Ey iman edenler! Allah için hakkı ayakta tutun, adalete şahitlik eden kimseler olun. Her hangi bir topluluğa duyduğunuz kin, sizi adaletsiz davranmaya itmesin. Adaletli olun, Allahtan korkun. Ekmek, su ve hava gibi ihtiyacımız olan adalete bir an önce kavuşmamız ümidiyle” diyerek Kadir gecemizi tebrik etti ya…
Bu arada, 1 Mayıs’ta meydanları dolduran her kesimden, meslekten, yaştan insanlar; “Bu düzen böyle gitmez!” dediler.
Sizi sıkmayayım derken uzattım da uzattım. Bari Tolstoy’un şu sözünü de yazayım; “Kötüler, kendilerine tahammül edildikçe daha çok azarlar”
Sözler, konuşmalar, deyişler, vaatler derken yazıyı bitirme zamanı geldi.
Eğer ağzınızın tadı kaldıysa, sizlere şeker tadında bir bayram diliyorum. Tüm günleriniz sağlıkla, mutlulukla, huzurla geçsin.
Kalın sağlıcakla…