Cumhurbaşkanı Erdoğan, Tuzla’da düzenlenen iftar programında yaptığı konuşmada özetle; “Maalesef ülkemizde bazı kesimlerde bir şükürsüzlük, tatminsizlik, karamsarlık hali aldı başını gidiyor. Halbuki önce elimizdekilere şükredeceğiz. Alım gücü bir parça düşmüş olabilir. Bu kayıpları telafi edeceğiz. Çocuklarımıza bırakacağımız en büyük miras büyük ve güçlü Türkiye’dir. Türkiye ekonomisi son dönemde ciddi sınamalardan geçiyor. Şimdiye kadar olduğu gibi bunun da hamdolsun üstesinden geldik.” diye konuşunca üstüme alındım, utandım ve kendime çok kızdım!
Aslında Türkçede “Şükürsüzlük” diye bir şey yok. Ben bilmiyorum, bulamadım da. Ama Türkçede “şükür”, Arapçada ise “şükrun” var. “Türetilmiştir” deseniz; O da yok. Word dosyasında bile şükürsüzlük yazdığınızda altını kırmızıyla çiziyor. İsteyen araştırabilir. Hadi yine de ben bunu “Nankörlük” olarak kabul edeyim. Siz nasıl kabul ederseniz edin. O size kalmış…
Yani sonuçta çok nankörüz, pardon şükürsüzüz!
Alım gücü fazla değil, bir parça! düşmüş, ben, sen, o, biz, siz, onlar, kısacası hepimiz “AÇIZ” diyoruz…
Vallahi de, billahi de topyekün ayıp ediyoruz, günah alıyoruz…
Nankörüz biz, şükürsüzüz!
Türkiye ekonomisi son dönemde ciddi sınamalardan geçiyor, Cumhurbaşkanı Erdoğan “Şimdiye kadar olduğu gibi bunun da hamdolsun üstesinden geldik” diyor, bir türlü tatmin olmuyoruz. Ayıp bizlere, hem de çok ayıp…
En çok da Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır’a ayıp. Pazara gitmiş, “Aç kalıyoruz” diyen pazarcı bir kadına üzülüyor. Yetmiyor elini öpüyor, “Kurban olurum gözyaşına” diyor. O da yetmiyor, çöp karıştıran bir kadının yanına gidiyor ve üstüne bir de o görüntüleri yayınlıyor. Olmadı milletvekilim, siz de nankörsünüz, pardon şükürsüzsünüz!
Son günlerde durup dururken bir de mülteci, sığınmacı gibi kelimeler türedi. Nerden çıkarıyorsunuz bunları? Onlarla ne de güzel, kardeş kardeş geçinip gidiyoruz. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ardından da Bakan Soylu açıkladı ya; 1 milyon Suriyeliye konut yapacaklarmış ve Suriyeliler kendi istekleriyle döneceklermiş ya, daha ne istiyorsunuz?
Akşener de kalkmış yaptığı konuşmada; “Mühendis ihraç edip çoban, maraba ithal ediyorlar. Ülkemizi mülteci kampına çevirdiler” diyor. Döneceklermiş işte ne diye nankörlük, şükürsüzlük yapıyorsunuz Meral hanım?
Zelenski de şükürsüz!
Zelenski Yunanistan’ın ERT televizyonuna yaptığı açıklamada, kırgın olduğunu söylemiş. Türkiye’nin bir yandan arabuluculuk yaparak kendilerini desteklediğini, bir yandan da Rus turistlere rota hazırladığı söylemiş ve bunun çifte standart olduğunu vurgulamış. Ne olacak? Şükürsüz işte!
Suudiler de şükürsüz!
Cumhurbaşkanı Erdoğan taa oralara kadar gidecek, dönüşte Suudi kardeşlerimizin Türkiye’ye gelişlerinin bu yaz artacağını müjdeleyecek, sonra da siz arkasından çağırmadığınızı, kendisinin geldiğini söyleyeceksiniz. Ayıp ayıp! Utanın, ülkemizde ne güzel tatil yapacaksınız. Şükürsüzlük yapmayın!
Bakın ne kadar güzel; Ağrı Belediyesi birkaç gün önce 2 kilo şeker dağıttı ve izdiham oldu. İşte böyle yapmalısınız, hemen sabahın köründe kuyruğa girmeli ve şükretmelisiniz!
Güzel bir örnek daha vereyim; Hani şu dünyanın en çok kamu ihalesi alanlar listesinde ilk 10 şirket arasında yer alan şirketin yönetim kurulu başkanı olan, millete küfretmesiyle bilinen Mehmet Cengiz var ya, O bile bir televizyon programında “Ben milletime aşığım, Aşık!” dedi. Örnek alın!
Ha, bir de hakaretler var!
Nankör, pardon şükürsüz olursanız, konuşur ve muhalefet yaparsanız AK Partili milletvekilleri de çıkar “dangalak” der, “Alçak” der, “Kahpe” der. Hem de bunları hiç utanmadan! söyler…
Eğer rahmetli Erbakan yaşasaydı O da kızardı, sitem ederdi ve “Sizi gidi şükürsüzler sizi…” derdi. Yapmayın böyle. Ortalığı karıştırıp durmayın!
Bakın, bayramdan önce benzine ne güzel zam yapıldı. Bayram hediyesi gibiydi değil mi? Kaç liraydı? 1 lira 33 kuruş muydu?...
Nankörlük, pardon şükürsüzlük yapmayın. Ya 2 lira 98 kuruş zam yapılsaydı!
Eyvah!
Bu ayın sonunda Antalya Akdeniz Üniversitesine kontrole gideceğim. Ya mazota da zam yapılırsa?
Şu düşündüğüm şeye bakın;
“Tümör var mı? Nüks, metastaz vs. var mı?” diyeceğime, “Ya mazota da zam yapılırsa?” diye korkuyorum.
Bu arada enflasyon rakamları da açıklandı; ENAG’a göre Tüketici Fiyat Endeksi yıllık yüzde 156.86 olarak gerçekleşirken, TÜİK’in açıkladığına göre 69.97!
Nisan ayı enflasyonu da ENAG’a göre yüzde 8.68 olurken, TÜİK’e göre; 7.25
TÜİK’in açıklamasına göre dört aylık enflasyon ise yüzde 31.71 olarak gerçekleşti.
Emekliler hadi siz de iyisiniz! Emeklilerin alacağı zam oranı Temmuz ayında netleşecek ama memur ve memur emeklilerine şimdiden yüzde 24.71’lik enflasyon farkı doğdu. SSK emeklilerine de zam oranı şimdiden 31.71…
Şükredin nankörler!
Şükredin şükürsüzler!
Kalın sağlıcakla…