Tüm Türkiye nefesini tutmuş,
Kabine toplantısında neler olduğunu ve sonuçlarını merakla beklemeye başlamış ve beklenen açıklama müjdelerle gelmiş!
-miş’li cümle kurduğumun farkındayım...
Vatandaşın canı burnunda, günü kurtarmaya çalışıyor ama…
Bilumum yandaş medya ve yazarları, kabine toplantısı derdine düştüler!
Ve…
Toplantıdan büyük müjdeler çıkacakmış gibi umut pompalamaya başladılar, sanki kabine toplantısının sonuçları merakla(!) bekleniyormuş gibi yayınlar yaptılar.
Peki, yandaş medyanın ‘sabırla bekleme’ telkini karşılık buldu mu?
Vatandaş beklediği müjdeyi aldı mı?
Bilemem…
Ama Cumhurbaşkanı Erdoğan toplantının ardından yaptığı konuşmada –cek -caklı cümleler kurdu, biraz daha sabır dileyerek vatandaşı yine bekleme moduna aldı ve “Buradan TBMM’ye çağrıda bulunmak istiyorum. Ek bütçede Cumhurbaşkanının ödeneği ile ilgili maddenin metinden çıkarılmasını talep ediyorum” dedi.
Böylece, kendi maaşına yapılacak olan yüzde 40 zammı elinin tersiyle iterek, büyük fedakarlık yap(MIŞ) ve örnek ol(MUŞ) oldu!
Yani, yandaş medya ve yazarlarına göre herkesin dört gözle beklediği müjde gel(MİŞ) oldu.
Keşke, emekliye bayramda verilen 1.100 lirayı da 2.500 liraya çıkardık diyebilseydi…
Olsun, bayramda 9 gün tatil müjdesi verdi ya, o da yeter!
Adana’da petrol bulunduğunu da atlamayayım. Değeri yıllık 1 milyar dolar(MIŞ).
İşte böyle…
Müjdelerin eninde sonunda geleceğini bildiğim için yazıya –miş’li cümleyle başladım!
Müjdeler nasıl da arka arkaya gel(MİŞ), gördünüz!
Ama yandaş medya ve yazarları durur mu?
Ak Partili eski milletvekili Şamil Tayyar, “Cumhurbaşkanımız resti çekti. Kılıçdaroğlu ve tüm vekiller de yüzde 40 zamdan vazgeçsinler. Farkındalık topyekun olsun” dedi.
Şamil Tayyar’ın “Benim babam senin babanı döver” sözüne benzeyen mesajını alan Cem Küçük konuya balıklama atladı!
Cem Küçük, sanki bir gün önce tüm Türkiye’yi ayağa kaldıran iğrenç olay kendi yüzünden yaşanmamış gibi davranıp, aklı sıra müjde verdi ve aşağıdaki twiti attı;
“Cumhurbaşkanı Erdoğan müjdeleri peş peşe sıraladı:
- Asgari ücrete artış konusunda müjdeyi en kısa sürede vereceğiz.
- Memur maaşları 8 Temmuz’da zamlı haliyle ödenecek.
- Yaşlı ve engelli aylıkları da bayram öncesi ödenecek.
- Kurban Bayramı tatili 9 gün”
Vatandaşlar bu müjdeleri duyunca ne mi yaptı?
Ne yapacak?
Hep bir ağızdan “Oleeeeey!” diye bağırdı, havalara uçtu ve sevinçten uyuyamadı!
Bu arada benim de naçizane bir önerim var…
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kimine göre rest, kimine göre jestine bir karşılık verelim.
Çünkü; Cumhurbaşkanım jest yapınca çok utandım!
Biz de vatandaşlar olarak karşı jest yapalım ve zam istemeyelim…
Acımızdan ölür müyüz?
Ne dersiniz?
…
Bir video izledim…
Hilmi Engel isimli vatandaş, “Solcu akıllı ve farklı imiş diyorlar sizce” başlığıyla facebook’ta bir video paylaşmış, izlemenizi öneriyorum.
Belki bulamayabilirsiniz diye videodaki konuşmayı da yazıyorum…
Bir çiftçi videoda şunları söylüyor;
“Herkes Ak Parti’ye cephe almış!
Neymiş? Geçinemiyorlarmış…
Ulan imansızlar şükredin!
Ben şükrediyorum.
Ben artık bu dünyaya yatırım yapmıyorum, öbür tarafa yatırım yapıyorum. Anladınız mı?
Bakın, traktörün tekeri kıpırdamamış, tekerin önünde otlar büyümüş. Şükrediyorum…
Traktör harmanda yatıyor, ben evde yatıyorum.
Elhamdülillah Müslümanız yahu! Çalışıp da ne edeceksin?
Dolar yükseliyormuş, bize ne?
Dolar düşünce de ver mehteri…
Ama Reis Yunanistan’a girerse, vurursa şaşırmayın ha!
Seçim ertelenirse şaşırmayın!
Durun bakalım, ne güzel yaşıyoruz işte!
Neymiş?
Millet üretim yapamıyormuş…
Ukrayna’dan, Rusya’dan buğday geliyor ya…
Ne güzel, Karadeniz’den gaz da çıkıyor. Boruları döşemeye başladılar.
Yalnız borular toprağa mı, bize mi döşeniyor? Orada bir şüphe duydum.
Yine de önemli değil!
Bakara suresi, Nas suresi var.
Ama ne zaman gaz bulsalar, mazota benzine zam geldi.
O kadar da olacak yani, Suriyelilere ev yapıyoruz.
Müslümanız elhamdülillah…”
…
Dikkatinizi çekmiştir…
Son günlerde, Arap ve Arapça sevdası başladı.
Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer yeni bir açılım yapacaklarını ve ilk kez Arapça destekleme kursları açacaklarını söyledi.
Öyle ya, ülkede herkes Türkçeyi (kurallarıyla birlikte) çok iyi konuşuyordu, sıra Arapçaya geldi.
Önce kendi dilinizi iyi öğrenin ve öğretin!
Veliaht Prens bile Türkiye ziyaretinde kendi dilinden taviz vermedi ve tören kıtasındaki askerimizi “Selamünaleyküm asker” diye selamladı.
Bari O’nu örnek alın…
…
Bu kadar şey yazıp da Bakan Nebati’den söz etmemek olmaz değil mi?
Birkaç gün önce Kayseri’de parti teşkilatını ziyareti sırasında konuşan Bakan Nebati, “Bizim bir tane pehlivanımız var, geleni gideni yeniyor. Şimdi 2023’e çıkmış bizimki meydana, ‘Nerede benim rakibim?’ diyor. Rakip yok” diyerek yine dikkat çekmeyi başardı!
…
İzzet Altınmeşe gibi;
Dert bir değil elvan elvan
Takatsiz kalmışım yayan
Bir derdime bin dert koyan...
Diyoruz!
“Koyun can derdinde, kasap et derdinde.”
Atasözünü, iliklerimizde hissederek yaşıyoruz…
İnşallah sonumuz hayırlı olur!
Kalın sağlıcakla…