İnternette bir fotoğraf gördüm…
Bir perdecinin tabelasında “B...lu perdeci” yazıyordu.
İnanamadım, fotomontaj sandım. Tabelanın tepesinde internet sitesinin adresi yazıyordu. Girip baktım, gerçekten doğruydu. Üstelik daha çok fotoğraf ve video vardı. Ucuz ürün satan bir işyeri olduğu belirtiliyordu ve fotoğraflardaki kalabalık da oldukça fazlaydı.
Ama bir işyeri sahibi, böyle bir ismi nasıl olur da işyerine asardı?
İşyeriyle ilgili yorumlara bakarken ekşi sözlükteki bir yorum dikkatimi çekti. Benim gibi, birisi de merak etmiş ve işyeri sahibine sormuş, o da anlatmış. İsmin hikayesi şöyleymiş;
Bir gün alışverişe gelenlerden birisinin çocuğu çok sıkışmış ve perdelerin arasına pislemiş. Durum fark edilmiş ama orada bulunanlar olayı kendi çevrelerinde anlatınca kulaktan kulağa yayılmış. O günden sonra da işyeri “B…lu perdeci” diye anılmaya başlamış.
Üstelik yer tariflerinde bile “B…lu perdecinin yanı, arkası, geçince vs.” deniliyormuş.
Tabi bu durum işyeri sahibinin hoşuna gitmiş ve reklamın iyisi kötüsü olmaz mantığıyla dükkanın adını “B…lu perdeci” olarak değiştirmiş.
Bahse konu yer Gaziantep’te...
İşyerinin hikayesi ne kadar doğru? Bilemem.
Algı mı, olgu mu? Onu da bilemem…
Ama gördüğüm bir şey var;
Vatandaş kabullenmiş!
Ve…
B…lu perdeciyi tıka basa doldurmaya başlamış.
Hikaye bu kadar. İnanmazsanız siz de işyerinin sitesine girip bakın.
Ben de önce inanmadım ama şaşırdım mı? Hayır…
“Ne var bunda? İşyeri ucuz satıyormuş, vatandaş da ilgi göstermiş” diyebilirsiniz.
Öyle ya halk arasında; “Gönül ota da, b..a da konar” diye bir söz de var, değil mi?
Kalın sağlıcakla…
Belki biraz reklam olacak ama gördüğüm fotoğrafı da paylaşayım;